Cuma Hutbesi: Peygamberimiz, Cami ve Namazın Önemi Nedir?
Gündem

Cuma Hutbesi: Peygamberimiz, Cami ve Namazın Önemi Nedir?


26 September 20255 dk okuma5 görüntülenmeSon güncelleme: 26 September 2025

Diyanet İşleri Başkanlığı, her hafta olduğu gibi bu hafta da 81 ildeki camilerde okunacak Cuma hutbesini yayımladı. Bu haftaki hutbenin teması "Peygamberimiz (sas),Cami ve Namaz" olarak belirlendi. Hutbede, namazın İslam'daki yeri, camilerin önemi ve Peygamber Efendimizin (sav) namaza verdiği değer üzerinde duruluyor.

Namazın Önemi ve Anlamı

Hutbede namazın, İslam dininin temel esaslarından biri olduğu vurgulanıyor. Namaz, Allah'ın bütün peygamberlere ve ümmetlerine emrettiği bir ibadettir. Dinin direği, müminin miracı ve imanın hayata yansımasıdır. Namaz, huzurun, teslimiyetin ve kulluğun tezahürüdür. Rükün, şart ve adabına riayet edilerek kılınan namaz, nefsimizi terbiye eder, ömrümüze bereket katar, evlerimize huzur verir ve bizleri dünyevi hırs ve gösterişten korur.

Namaz sadece belirli hareketlerden ibaret değildir. Hayatımıza yön veren, bizi istikamet üzere sabit tutan bir yol haritasıdır. Namaza başlarken alınan "İftitah Tekbiri" ile Allah'tan başka ilah olmadığını dile getiririz. Kıyam ile hakkın yanında batılın karşısında duracağımızı, zulme ve zalime asla rıza göstermeyeceğimizi beyan ederiz. Kıraat ile Kur'an-ı Kerim'i okur, onun çağları aşan mesajlarını hayatımızın her alanına aktaracağımızı ifade ederiz. Rükû ile Allah'tan başkasının önünde eğilmeyeceğimizi izhar ederiz. Secde ile Rabbimize olan yakınlığımızın huzur ve mutluluğuna varırız. Selâm ile elimizden ve dilimizden kimseye zarar gelmeyeceğinin güvenini veririz.

Peygamberimizin (sav) Namaza Verdiği Değer

Sevgili Peygamberimiz (sav) için namaz, hayatın son anına kadar terk edilmeyen bir kulluk vazifesidir. O, hayatının son günlerinde çok hasta olmasına rağmen cemaatle namazı bırakmamış, zorlukla da olsa namaz kılmak için mescide gelmiştir. Allah Resûlü (sav),namazı bir kalkan olarak görmüş, meleklerin şahitlik ettiği sabah namazıyla gününe başlamış ve "Her kim sabah namazını kılarsa, o kimse Allah'ın koruması altındadır." buyurmuştur. Bir vakit namazı terk etmeyi, dünyayı ve içindekileri kaybetmekle eşdeğer görmüş, "İkindi namazını kılmayan kimse, sanki ailesini ve malını yitirmiş gibidir." uyarısında bulunmuştur.

Resûl-i Ekrem (sav) sabah namazının bereketiyle başlayan gününü yatsı namazının sekinetiyle tamamlamış ve "İnsanlar sabah ve yatsı namazındaki sevabı bilselerdi sürünerek de olsa camiye gelirlerdi." buyurmuştur. Peygamber Efendimiz (sav)'in hayatında namaz, kulun Allah ile olan bağını canlı tutan bir ibadet, camiler ise bu ibadetin hayat bulduğu mübarek mekânlardır.

Camilerin Önemi ve Toplumsal Rolü

Allah Resûlü (sav),"Bir kişinin namaz kılmak için sürekli mescide gittiğini görürseniz onun imanına şahitlik ediniz!" buyurarak, namaz ve camiyi, bir bütünün iki parçası olarak görmüş, imanın göstergesi saymıştır. Camiler; Allah'ın evi, Kâbe'nin şubesi, şehirlerimizin kalbi, medeniyetimizin temeli, huzur ve barışın teminatı olan mukaddes yerlerdir. Birlikte omuz omuza huzura durduğumuz, kardeşliğimizi pekiştirdiğimiz; doğru ve sahih bilgilerle hayatımızı güzelleştirdiğimiz ilim, hikmet ve irfan yuvalarıdır.

Cami ve namaz, günümüz insanına nefes alma, sükûnet bulma ve yeniden huzura erme fırsatı verir. Toplumsal barışa katkı sağlar. Çocuklarımıza ve gençlerimize kimlik ve kişilik kazandırır, sorumluluk bilinci aşılar. Onları zararlı alışkanlıklardan ve yıkıcı ideolojilerden korur; ailelerine, topluma ve insanlığa faydalı hale getirir. Bu nedenle, ailelerimizi namaza teşvik etmeli, çocuklarımızı camilerle tanıştırmalı ve bu mübarek mekanların manevi atmosferinden faydalanmalarını sağlamalıyız.

Sonuç olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu haftaki hutbesi, namazın bireysel ve toplumsal önemini vurgulayarak, camilerin toplumdaki birleştirici ve eğitici rolüne dikkat çekiyor. Hutbe, Müslümanları namaza daha fazla önem vermeye ve camilere sahip çıkmaya davet ediyor. Unutmayalım ki, namaz hayatımıza anlam katar, camiler ise toplumumuzu güçlendirir.