Ankara'da yaşanan olay, sosyal medyanın aile yaşantısı üzerindeki etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi. Mustafa Kemal Ş., boşandığı eşi E.Ç.'nin 6 yaşındaki oğluyla TikTok'ta dans ettiği gerekçesiyle velayet davası açtı. İddialar ve mahkeme sürecinde yaşananlar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

TikTok Dansı Velayet Davasına Dönüştü

Mustafa Kemal Ş., Ankara 31'inci Aile Mahkemesi'ne başvurarak, eski eşi E.Ç.'nin sosyal medya yayınlarında dans ederken oğlunu da kullandığını öne sürdü. Baba, annenin oğlunu makyaj efektleriyle dans ettirdiğini ve bu durumun çocuğun psikolojisi üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini iddia etti. Dosyaya sunulan deliller arasında, annenin ve anneannenin çocukla birlikte TikTok'ta dans ettiği videolar ve fotoğraflar yer alıyor. Bu durum, sosyal medyanın çocukların hayatındaki rolü ve potansiyel riskleri hakkında önemli soruları gündeme getirdi.

Sosyal Hizmet Raporu Şoke Etti

Mahkemenin talebi üzerine hazırlanan sosyal hizmet inceleme raporu, davaya farklı bir boyut kazandırdı. Raporda, annenin erkek arkadaşının zaman zaman eve geldiği ve çocukla birlikte uyuduğu belirtildi. Bu durumun, çocuğun gelişim süreci üzerinde psikolojik etkiler bırakabileceği vurgulandı. Raporda ayrıca, çocuğun yüksek yararının en önemli öncelik olduğu ve risk altında bulunduğu ifade edildi. Sosyal hizmet uzmanları, annenin çocuğa karşı vekalet yükümlülüğünü ihmal ettiğine dikkat çekti. Bu tespitler, davanın seyrini değiştirecek nitelikte.

Mahkeme Süreci Devam Ediyor

Mahkeme, davacı babanın sunduğu video ve fotoğrafları inceleyerek yeni bir sosyal hizmet raporu hazırlanmasını talep etti ve duruşmayı erteledi. Bu süreçte, çocuğun psikolojik sağlığı ve yüksek yararı gözetilerek karar verilmesi bekleniyor. Dava, sosyal medyanın aile içi ilişkiler üzerindeki etkilerini ve çocukların korunması gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyor.

• Çocuğun psikolojik sağlığı ön planda tutulmalı.
• Sosyal medyanın riskleri konusunda farkındalık artırılmalı.
• Aile içi ilişkilerde iletişim ve işbirliği güçlendirilmeli.

Bu dava, sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkileri konusunda ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Ebeveynlerin, çocuklarını sosyal medyanın potansiyel risklerinden korumak için daha dikkatli ve bilinçli olması gerekiyor. Aile mahkemesinin vereceği karar, benzer davalar için emsal teşkil edebilir.