
İstanbul'da Bakımevi Skandalı: Otizmli Çocuklara İşkence İddiası!
İstanbul Beylikdüzü'nde bulunan Özel Mor Menekşe Bakım Merkezi'nde yaşananlar, vicdanları derinden sarsacak türden. Otizmli çocuklara ve yetişkinlere yönelik olduğu belirtilen merkezde, akıl almaz işkence iddiaları gündeme bomba gibi düştü. Çocukların aç bırakıldığı, dövüldüğü ve hatta birbirlerinin dışkısını yemeye zorlandığı öne sürülüyor. Yaşanan bu vahim olaylar, bir ailenin şikayetiyle ortaya çıktı ve soruşturma başlatıldı.
Bakımevindeki İşkence İddiaları Neler?
İddialara göre, merkezde kalan 9 yaşındaki bir engelli erkek çocuğunun ailesi, 22 Kasım 2024 tarihinde çocuklarının vücudunda darp, ısırık ve yanık izleri tespit etti. Bu durum üzerine aile, derhal emniyet müdürlüğüne şikayette bulundu. Şikayet üzerine başlatılan soruşturma, olayın boyutunu daha da derinleştirdi. Merkezde kalan bir başka engelli bireyin de şüpheli bir şekilde hayatını kaybettiği belirlendi. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma, skandalın çok daha büyük olduğunu ortaya koydu.
Merkezdeki skandal iddialar şu şekilde sıralanıyor:
- Otizmli çocukların çıplak gezdirilmesi
- Aç bırakılması
- Birbirlerinin dışkısını yemeye zorlanması
- Görevliler tarafından dövülmesi
- Bir engellinin şüpheli ölümü
Soruşturma Devam Ediyor
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma tüm hızıyla devam ediyor. Olayla ilgili detaylı incelemeler yapılırken, bakımevi yetkilileri ve çalışanları hakkında da gerekli işlemlerin yapılması bekleniyor. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için yetkililerin gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor. Otizmli bireylerin ve diğer engelli vatandaşlarımızın güvenliği ve refahı, devletin ve toplumun en önemli sorumluluklarından biridir.
Otizm Hakkında Bilgi
Otizm, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen, sosyal etkileşim, iletişim ve davranışları etkileyen bir nöro-gelişimsel farklılıktır. Otizmli bireyler, dünyayı farklı algılayabilir ve iletişim kurma, sosyal etkileşimde bulunma ve davranışlarını düzenleme konusunda zorluklar yaşayabilirler. Ancak, erken tanı ve uygun destekle otizmli bireylerin yaşam kaliteleri önemli ölçüde artırılabilir.
Otizmli bireylerin yaşadığı zorluklara karşı farkındalık yaratmak ve onlara destek olmak, toplum olarak hepimizin sorumluluğundadır. Bu tür bakımevi skandalları, otizmli bireylerin ve ailelerinin yaşadığı zorlukları daha da artırmakta ve toplumda derin yaralar açmaktadır. Bu nedenle, bu tür olayların üzerine kararlılıkla gidilmeli ve sorumlular en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
İstanbul'daki bu bakımevi skandalı, toplumda büyük bir infial yarattı. Otizmli çocuklara yönelik bu tür insanlık dışı muamelelerin kabul edilemez olduğu ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiği yönünde büyük bir kamuoyu oluştu. Yetkililerin bu olayın üzerine titizlikle eğilmesi ve benzer olayların yaşanmaması için gerekli tüm önlemleri alması bekleniyor. Unutulmamalıdır ki, çocuklarımızın ve engelli vatandaşlarımızın güvenliği ve refahı, hepimizin ortak sorumluluğudur.