Sivas'ın Ulaş ilçesinde bulunan ve 2016 yılında 'Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan' ilan edilen Ulaş Gölü, maalesef kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya. Göçmen kuşların önemli konaklama noktalarından biri olan bu göl, yağışların azalması ve su kaynaklarının kurumasıyla birlikte tamamen kurudu. Bu durum, bölgedeki ekosistem için büyük bir tehdit oluşturuyor.

Ulaş Gölü Neden Kurudu?

Ulaş Gölü'nün kurumasına neden olan başlıca faktörler şunlardır:

• Yağışların Azalması: Son yıllarda bölgede yaşanan kuraklık, yağış miktarını önemli ölçüde azalttı. Bu durum, gölü besleyen su kaynaklarının da kurumasına yol açtı.
• Sıcaklıkların Artması: Küresel ısınmanın etkisiyle artan sıcaklıklar, göldeki suyun buharlaşmasını hızlandırdı. Bu da gölün su seviyesinin düşmesine neden oldu.
• Yanlış Sulama Politikaları: Tarımda kullanılan yanlış sulama yöntemleri, yeraltı sularının aşırı tüketimine yol açarak gölü besleyen kaynakları kuruttu.

Kuş Türleri Tehlike Altında

Ulaş Gölü, başta nesli tükenme tehlikesi altındaki elmabaş patka ördeği olmak üzere birçok kuş türüne ev sahipliği yapıyordu. Sakarmeke, yeşilbaş ördek, angut, uzunbacak, flamingo gibi çeşitli kuş türleri, gölün kurumasıyla birlikte yaşam alanlarını kaybetti. Bu durum, bölgedeki biyoçeşitliliği olumsuz etkiliyor ve kuş türlerinin geleceği için büyük bir endişe kaynağı oluşturuyor.

Geçtiğimiz yıl su seviyesindeki azalma nedeni ile kuraklık sinyali veren göl, bahar aylarında yağışlarla birlikte bir nebze olsun normale dönmüştü. Ancak, yağışların kesilmesiyle birlikte bu durum tersine döndü. Yaz aylarında etkili olan sıcaklar ve su kaynaklarının azalmasıyla gölde yeniden su çekilmesi başladı. Temmuz ayından itibaren başlayan bu durum, Ağustos ayı itibarıyla zirveye ulaştı ve göl tamamen kurudu.

Bu durum sadece kuş türlerini değil, aynı zamanda bölgedeki diğer canlıları ve ekosistemi de olumsuz etkiliyor. Kuraklık, tarım arazilerinin verimsizleşmesine, su kaynaklarının azalmasına ve yaşam koşullarının zorlaşmasına neden oluyor.

Ulaş Gölü'nün kurtarılması için acil önlemler alınması gerekiyor. Su kaynaklarının korunması, yanlış sulama politikalarının düzeltilmesi ve bölgeye su takviyesi yapılması gibi çözümler üzerinde çalışılması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, bu değerli sulak alanın tamamen yok olması ve bölgedeki ekosistemin geri dönülmez bir şekilde zarar görmesi kaçınılmaz olacaktır.