Gezi Parkı eylemleri davasında şok edici bir gelişme yaşandı. Daha önce ev hapsi şartıyla tahliye edilen menajer Ayşe Barım hakkında, savcılığın itirazı üzerine yeniden tutuklama kararı çıkarıldı. Bu beklenmedik karar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Tahliye Kararına İtiraz ve Yeniden Tutuklama

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Ayşe Barım'ın tahliyesine yaptığı itiraz, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkeme, tahliye kararını bozarak Barım hakkında yeniden tutuklama kararı verdi. Bu karar, Barım'ın sağlık sorunları nedeniyle hastaneye kaldırıldığı bir sırada geldi.

Ayşe Barım, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmekle" suçlanıyor ve 8 aydan uzun süredir tutuklu bulunuyordu. Dün ikinci kez hakim karşısına çıkan Barım'ın duruşmasında, aralarında Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsür, Rıza Kocaoğlu gibi ünlü isimler tanık olarak dinlenmişti.

Tanıklar, Barım'ın Gezi Parkı'na gitme konusunda herhangi bir yönlendirmesi olmadığını ve sosyal medya paylaşımlarını kendilerinin yaptığını ifade ettiler. İhbarcı Sedat Gül ise "Olayı sosyal medyadan duyunca ihbar etme sorumluluğu hissettim. Kendisini tanımıyorum" şeklinde beyanda bulundu.

Tutukluluğunun 248. gününde gözyaşları içinde savunma yapan Barım, "Artık ben tutuksuz yargılanmak istiyorum. Bir an önce sağlığıma kavuşmam için tahliyemi talep ediyorum," demişti. Mahkeme, savcının tutukluluğun devamı talebine rağmen, Barım'ın yurt dışı yasağı ve ev hapsi şartıyla tahliyesine karar vermişti.

Sağlık Sorunları ve Hastaneye Gidiş

Yeniden tutuklama kararı çıktığında Ayşe Barım, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle Nişantaşı'ndaki Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi'ndeydi. Barım'ın anevrizması nedeniyle beyin MR'ı çekilirken, bugün (Cuma) için de kalp hastalığına yönelik kontroller ve tedavi planlanmıştı.

Emniyet görevlilerinin, savcılık talimatıyla Barım'ın bulunduğu hastaneye gittiği bildirildi. Bu durum, Barım'ın sağlık durumu ve tutuklama süreciyle ilgili endişeleri artırdı.

Bu tür davalarda, özellikle sanıkların sağlık durumları göz önünde bulundurularak daha hassas davranılması gerektiği sıkça vurgulanıyor. Ayşe Barım'ın yaşadığı bu süreç, hukuk sistemimizde bu konudaki tartışmaları yeniden alevlendirecek gibi görünüyor.

Türkiye'de Hukuk Süreçleri ve Sağlık Hakkı

• Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 17. maddesi, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğunu belirtir.
• Aynı zamanda, tutuklu ve hükümlülerin sağlık hizmetlerinden yararlanma hakları da yasalarla güvence altına alınmıştır.
• Ancak, uygulamada bu hakların ne kadar etkin bir şekilde kullanılabildiği, sıkça tartışma konusu olmaktadır.

Ayşe Barım'ın yaşadığı bu olay, hukuk sistemimizdeki bazı sorunlara dikkat çekiyor. Özellikle tutukluluk hallerinde, sanıkların sağlık durumlarının göz önünde bulundurulması ve adil yargılanma haklarının korunması büyük önem taşıyor.

Ayşe Barım'ın yeniden tutuklanması, Gezi Parkı davasının seyrini ve kamuoyundaki tartışmaları daha da alevlendirecek gibi görünüyor. Bu süreçte, hukukun üstünlüğü ilkesine uygun, adil ve şeffaf bir yargılama yapılması büyük önem taşıyor.