İstanbul Kadıköy'de geçtiğimiz aylarda yaşanan ve büyük yankı uyandıran Mattia Ahmet Minguzzi cinayeti davasında şaşırtıcı bir gelişme yaşandı. 15 yaşındaki Mattia'nın ölümüne neden olan bıçaklı saldırıyla ilgili yürütülen soruşturmada, katil zanlısı B.B.'nin kullandığı bıçağın yasal olmadığına dair iddialar üzerine ayrı bir soruşturma açılmıştı. Ancak yapılan kriminal inceleme sonucunda, bıçağın yasak niteliği taşımadığı belirlendi ve B.B. hakkında "Bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satın alma, taşıma veya bulundurma" suçundan takipsizlik kararı verildi.

Bıçak Soruşturmasında Takipsizlik Kararı

Kadıköy'de bir bit pazarında alışveriş yaparken bıçaklı saldırıya uğrayan ve hayatını kaybeden Mattia Ahmet Minguzzi'nin ölümüyle ilgili dava devam ederken, olayın en önemli delillerinden biri olan bıçakla ilgili yürütülen soruşturma sonuçlandı. Savcılık, B.B.'nin kullandığı bıçağın 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun kapsamında yasak nitelikte olup olmadığını araştırdı. Kriminal inceleme raporu, bıçağın yasaklı bıçak türlerinden olmadığı yönünde çıktı. Bu nedenle, B.B. hakkında "Bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satın alma, taşıma veya bulundurma" suçundan takipsizlik kararı verildi.

Davanın Seyri Nasıl Değişecek?

Bu gelişme, Mattia Ahmet Minguzzi cinayeti davasının seyrini nasıl etkileyecek? Bıçağın yasal olup olmaması, cinayetin vahametini azaltır mı? Bu sorular, kamuoyunda merakla bekleniyor. Hukuk uzmanları, takipsizlik kararının davanın genelini etkilemeyeceğini, cinayet suçunun ayrı bir şekilde değerlendirileceğini belirtiyorlar. Ancak, bıçağın yasal olması, sanığın savunmasında kullanabileceği bir argüman olarak da değerlendirilebilir.

Adalet Arayışı Devam Ediyor

Mattia Ahmet Minguzzi'nin ailesi ve sevenleri, bu beklenmedik gelişme karşısında büyük bir üzüntü yaşarken, adalet arayışlarından vazgeçmeyeceklerini vurguladılar. Cinayetin tüm detaylarıyla aydınlatılması ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması için mücadelelerini sürdüreceklerini ifade ettiler. Bu olay, Türkiye'de bıçak taşıma ve bulundurma konusundaki yasal düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğini de bir kez daha gündeme getirdi.