Uluslararası Af Örgütü'nün "2024-25 Dünyada İnsan Haklarının Durumu" raporu, insan haklarının küresel ölçekte ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu gözler önüne seriyor. Rapor, 150 ülkeyi kapsayan geniş bir inceleme sonucunda hazırlandı ve ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü ve barışçıl toplanma özgürlüğü gibi temel hakların tüm dünyada tehlike altında olduğunu vurguluyor.
Raporda Öne Çıkan Küresel Bulgular
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü Ruhat Sena Akşener, raporun küresel bulgularını aktarırken, otoriter uygulamaların yükselişi ve uluslararası hukukun yok edilişinin kaçınılmaz olmadığını belirtti. Akşener, "İnsanlar, insan haklarına yönelik saldırılara direniyor ve direnmeye devam edecek. Hükümetler uluslararası adaleti tesis edebilir ve etmeye devam etmelidir," dedi.
- Silahlı çatışmalardaki ihlallerden muhalefetin bastırılmasına,
- Ekonomi ve iklim kaynaklı adaletsizliklerden yapay zeka ve yeni teknolojilerin yarattığı insan hakları ihlallerine kadar birçok konu raporda detaylı bir şekilde ele alınıyor.
Türkiye'de İnsan Hakları Durumu Alarm Veriyor
Af Örgütü Türkiye Araştırmacısı Begüm Başdaş, Türkiye'ye ilişkin bulguları sunarken, insan hakları savunucuları, gazeteciler ve muhalif siyasetçilerin temelsiz soruşturmalar ve mahkûmiyet kararlarıyla karşı karşıya kaldığına dikkat çekti. Başdaş, barışçıl protestolara genel yasaklar getirildiğini, ifade özgürlüğünün bastırıldığını ve yargının bağımsızlığının tehdit altında olduğunu vurguladı.
Raporda Türkiye'ye ilişkin diğer öne çıkan bulgular şunlar:
- İnsanlar sosyal medya da dahil çeşitli ortamlarda ifade ve örgütlenme özgürlüğü haklarını kullandıkları için "terör" veya "aşırılık yanlılığı" gibi suçlarla suçlanarak, adil olmayan yargılamaların ardından mahkûm edildi ve hapis cezasına çarptırıldı.
- Yürütmenin yargıya müdahalesi arttı. Bağlayıcı Anayasa Mahkemesi kararları içtihada rağmen göz ardı edildi. Birçok simgesel davada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları uygulanmadı.
Başdaş, AYM ve AİHM kararlarının uygulanmamasına örnek olarak Osman Kavala, Can Atalay, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ gibi isimlerin halen cezaevinde tutulmasını gösterdi.
2025'te Daha Kötüye Gidebilir!
Raporda, ABD Başkanı Donald Trump’ın ilk 100 günlük iktidarıyla ilgili değerlendirmelere de yer verildi. "Trump etkisi"nin yıkıcı eğilimleri hızlandırdığı, güçlü devletlerin kurallara dayalı uluslararası sistemi kasıtlı olarak zayıflattığı ve çözüm üretmeyi engellediği vurgulandı. Ayrıca, bu eğilimlerin 2025 ve sonrasında daha da ciddi gerilemelere yol açabileceği belirtildi.
Uluslararası Af Örgütü'nün raporu, insan haklarının küresel olarak alarm verdiğini ve 2025'te durumun daha da kötüleşebileceğini gösteriyor. Rapor, hükümetlere uluslararası adaleti tesis etme ve insan haklarına saygı gösterme çağrısında bulunurken, bireylerin de haklarını savunmaya devam etmesinin önemini vurguluyor. İnsan hakları ihlallerine karşı sesimizi yükseltmek, daha adil ve özgür bir dünya için kritik önem taşıyor.