Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde çarpıcı bir rapor yayınlayarak, gazetecilerin 2024-2025 döneminde yaşadığı zorlukları gözler önüne serdi. Raporda, gazetecilerin yasal güvencelerden yoksun bir şekilde haber takibi yaparken, aynı zamanda yoksulluk sınırında ve işsizlik tehdidi altında mesleklerini sürdürmeye çalıştıkları vurgulandı. Peki, bu zorlu süreçte gazeteciler neler yaşadı? İşte TGS'nin raporundan öne çıkan detaylar ve basın özgürlüğünün Türkiye'deki durumu.

Gazetecilere Yönelik Baskılar ve Yargılamalar

TGS'nin raporuna göre, Türkiye'de basın özgürlüğü alarm veriyor. Raporda, an itibariyle 18 gazetecinin gazetecilik faaliyeti nedeniyle cezaevinde olduğu belirtilirken, gazeteciler hakkında açılan soruşturma ve davaların sayısı da dikkat çekiyor. İşte rapordaki bazı çarpıcı veriler:

• Gazeteciler hakkında 313 soruşturma açıldı.
• Gazetecilere yönelik 123 gözaltı işlemi uygulandı.
• Gazeteciler 90 soruşturmada ifadeye çağrıldı.
• Son bir yılda 212 davada, 311 gazeteci yargılandı.

Bu yargılamaların büyük bir kısmı ceza davaları olurken, tazminat talepli özel hukuk davaları da bulunuyor. Gazeteciler, haber yaptıkları için sürekli olarak yargı baskısı altında yaşamaya devam ediyor.

19 Mart - 1 Nisan Döneminde Yaşananlar

Raporda, 19 Mart operasyonları sonrası yaşananlar ve kitlesel halk eylemlerini takip ederken gazetecilerin yaşadığı sorunlar da özel bir bölüm olarak ele alındı. Bu süreçte yaşanan hak ihlalleri, gazetecilere yönelik baskılar ve haberleşme hürriyetine yönelik ihlaller şu şekilde sıralandı:

• Bant genişliği 42 saat daraltıldı.
• En az 13 gazeteci polis tarafından darp edildi.
• 14 gazeteci hakkında gözaltı kararı alındı, yedi gazeteci tutuklandı.
• Canlı yayınlara RTÜK tarafından müdahale edildi.
• Dört haber kanalına yaklaşık 21 milyon TL idari para cezası kesildi.
• SZC TV’nin ekranının 10 gün süreyle karartılmasına karar verildi.

Bu dönemde yaşananlar, basın özgürlüğünün ne denli kısıtlandığını ve gazetecilerin haber yapma özgürlüğünün nasıl engellendiğini açıkça gösteriyor.

Gazetecilerin Ekonomik ve Sosyal Durumu

Raporda, gazetecilerin sadece baskı ve yargılamalarla değil, aynı zamanda ekonomik zorluklarla da mücadele ettiği vurgulanıyor. İşsizlik, güvencesizlik ve ekonomik belirsizlik, gazetecilerin karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan bazıları. TGS'nin yaptığı "Yoksulluk Araştırması: Ekonomik ve Sosyal Düzey Anketi"ne göre, gazetecilerin büyük bir çoğunluğu yoksulluk sınırında yaşıyor ve geçim sıkıntısı çekiyor. Ayrıca, sektördeki sendikalaşma oranının düşük olması da gazetecilerin haklarını savunmasını zorlaştırıyor.

Sonuç

Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde yayınladığı rapor, Türkiye'deki basın özgürlüğünün ne denli tehlikede olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Gazetecilerin sürekli olarak yargılandığı, baskı altında tutulduğu ve ekonomik zorluklarla mücadele ettiği bir ortamda, özgür ve bağımsız bir basından söz etmek mümkün değil. Bu nedenle, basın özgürlüğünü savunmak, gazetecilerin haklarını korumak ve demokrasinin temel ilkelerini yaşatmak için hep birlikte mücadele etmek gerekiyor. Aksi takdirde, Türkiye'de gazetecilik mesleği giderek daha da zorlaşacak ve toplumun haber alma özgürlüğü kısıtlanmaya devam edecektir.