Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD),son zamanlarda yaşanan üzücü bir olay sonrasında yeme bozuklukları konusunda kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bir açıklama yaptı. Dernek, medyadaki ve sosyal medyadaki dilin, hem hayatını kaybeden kişinin anısına hem de benzer sorunlarla mücadele edenlerin mahremiyetine saygılı olması gerektiğini vurguladı. Özellikle anoreksiya nervoza hakkında toplumda yaygın olan yanlış inanışların, hastalığın anlaşılmasını ve erken müdahaleyi zorlaştırdığına dikkat çekti.

Yeme Bozukluğu Dış Görünüşle Anlaşılmaz!

TPD, yeme bozukluklarının toplumda genellikle irade eksikliği, estetik kaygı veya genç kadınlara özgü bir sorun olarak algılandığını belirtiyor. Ancak dernek, bu hastalığın her yaş, cinsiyet ve sosyoekonomik düzeyde görülebileceğinin altını çiziyor. Bir kişinin kilosu veya fiziksel görünümü, bu hastalığı yaşayıp yaşamadığını göstermez. Bu nedenle erken fark etmek ve bir psikiyatri uzmanına başvurmak hayati önem taşıyor.

Yeme bozuklukları sadece bir zayıflama isteği değil, aynı zamanda kişinin benlik algısını, ruh halini ve yaşam kalitesini derinden etkileyen ciddi bir ruhsal hastalıktır. Bu rahatsızlık, bireyin yiyeceklerle olan ilişkisini bozarak, fiziksel ve psikolojik sağlığını olumsuz etkiler. Erken teşhis ve tedavi ile bu olumsuz etkilerin önüne geçmek mümkündür.

Medya ve Sosyal Medya Diline Dikkat!

TPD, yeme bozukluklarıyla ilgili haber yapılırken kullanılan dilin son derece önemli olduğunu vurguluyor. Hastaların kilo bilgileri, beden ölçüleri gibi detayların spekülatif bir şekilde paylaşılmasının hem kişisel haklara zarar verdiğini hem de hastalıkla mücadele edenler için tetikleyici olabileceği uyarısında bulunuyor. Sosyal medya içeriklerinin, özellikle gençlerin beden memnuniyetsizliğini artırabileceği ve yeme bozukluklarına zemin hazırlayabileceği de belirtiliyor. Platform sağlayıcılarının ve içerik üreticilerinin de bu konuda sorumluluk taşıdığına dikkat çekiliyor.

• Haberlerde kullanılan dil özenli olmalı.
• Kişisel bilgiler spekülatif paylaşılmamalı.
• Sosyal medya içerikleri denetlenmeli.

Yeme Bozuklukları Tedavi Edilebilir!

Yeme bozuklukları, özellikle erken dönemde tanı konulması ve tedaviye erişim sağlanması halinde iyileştirilebilir ruhsal hastalıklardır. Türkiye Psikiyatri Derneği, toplumda oluşan farkındalığın bu sürece önemli katkılar sağlayabileceğini belirtiyor. Dernek, "Bir genç insanın hayatını kaybetmesinin ardından, bilimsel bilgiye dayalı toplumsal farkındalığın artmasını diliyoruz" şeklinde bir açıklama yaptı.

Unutmamalıyız ki, yeme bozuklukları karmaşık ve çok yönlü sorunlardır. Bu sorunlarla mücadele eden bireylere destek olmak, onları yargılamamak ve doğru bilgilere ulaşmalarını sağlamak hepimizin sorumluluğundadır. Erken teşhis ve tedavi, bu hastalıklarla mücadelede en önemli adımlardır.