Türkiye'de radyasyon seviyelerinde artış olduğuna dair iddialar üzerine Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) beklenen açıklamayı yaptı. Peki, gerçekte ne oldu? Türkiye'de radyasyon alarmı mı verildi? İşte tüm detaylar...

NDK'dan Kritik Radyasyon Açıklaması

Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK),İsrail'in İran'a yönelik saldırıları sonrası ortaya atılan "Türkiye'deki radyasyon seviyelerinde artış" iddialarına yanıt verdi. Kurum, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) verilerine dayanarak, Türkiye'de herhangi bir radyasyon artışı tespit edilmediğini açıkladı. NDK'nın yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“İsrail’in İran’a yönelik olarak gerçekleştirdiği füze ve hava saldırıları kapsamında, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) resmi kanalından yayımladığı bilgilere göre İran’ın 13 Haziran 2025 tarihi saat 09:29 itibarıyla tesis dışı radyasyon seviyelerinde herhangi bir artış gözlenmediği ifade edilmiştir. UAEA’nın söz konusu bölgeyi yakından takip ettiği, bölgedeki denetçilerle ve İran Düzenleyici Kurumu ile iletişim halinde bulunduğu bildirilmiştir."

Açıklamada ayrıca, UAEA'nın bölgedeki gelişmeleri yakından takip ettiği ve İran Düzenleyici Kurumu ile sürekli iletişim halinde olduğu belirtildi. Bu durum, olası bir tehlike durumunda anında müdahale edilebileceği anlamına geliyor.

İran'daki Nükleer Tesisler Hedef Alındı mı?

NDK'nın açıklamasında, İran'daki nükleer tesislerin durumu da değerlendirildi. Açıklamada, "13 Haziran 2025 tarihi saat 09:30 itibarıyla Busehr Nükleer Santrali, Isfahan Nükleer Tesisi ile Fordow Nükleer Yakıt Zenginleştirme Tesisinin hedef alınmadığı ve söz konusu saldırıdan etkilenmediği belirtilmiştir" denildi. Ancak, Natanz Nükleer Yakıt Zenginleştirme Tesisinin zarar gördüğü doğrulandı.

UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi'nin açıklamasına göre, Natanz Nükleer Yakıt Zenginleştirme Tesisinin sadece yer üstündeki kısmının imha edildiği ve tesisteki elektrik altyapısının tahrip edildiği bildirildi. Bu durum, nükleer santrallerin ve tesislerin güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Nükleer enerji ve radyasyon güvenliği, global ölçekte büyük önem taşıyan konulardır. Ülkelerin bu konularda şeffaf ve iş birliği içinde olması, olası bir felaketin önüne geçmek için hayati öneme sahiptir. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA),bu alanda önemli bir rol üstlenerek, nükleer tesislerin güvenliğini denetlemekte ve üye ülkeler arasında bilgi paylaşımını sağlamaktadır.

Türkiye'nin de bu konudaki hassasiyeti ve NDK'nın yaptığı açıklamalar, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Radyasyon seviyelerinin sürekli olarak izlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması, halk sağlığının korunması için kritik adımlardır.

Sonuç

NDK'nın açıklamasıyla Türkiye'de şu an için bir radyasyon tehlikesi bulunmadığı teyit edilmiş oldu. Ancak, nükleer enerji ve tesislerin güvenliği konusundaki hassasiyetin devam etmesi gerekiyor. Uluslararası iş birliği ve şeffaflık, bu alandaki en önemli unsurlardır. Unutmayalım ki, nükleer güvenlik sadece bir ülkenin değil, tüm dünyanın ortak sorumluluğundadır.