ABD'li federal yargıç Paula Xinis, Trump yönetiminin bir göçmeni sınır dışı etmesinin "vahim bir hata" olduğunu belirterek tartışma yarattı. New York Times'ın haberine göre, yargıç, El Salvadorlu Kilmar Armando Abrego Garcia'nın ABD'ye geri getirilmesi için süre tanıdı. Bu karar, Trump yönetiminin göçmen politikalarına yönelik eleştirileri yeniden alevlendirdi.
Göçmen Neden Sınır Dışı Edildi?
Yargıç Xinis, 22 sayfalık kararında, Trump yönetiminin Garcia'yı çete üyesi olduğu iddiasıyla sınır dışı etmesini "vicdanları sarsan bir hata" olarak nitelendirdi. Garcia'nın ABD'de kalmasına izin veren bir mahkeme emri olduğunu hatırlatan Xinis, yönetimin bu kararı görmezden gelerek yasa dışı bir işlem yaptığını vurguladı. Yargıcın bu sert eleştirisi, olayın hukuki boyutunu gözler önüne seriyor.
Adalet Bakanı Pam Bondi ise Fox News'e verdiği demeçte, Garcia'nın çete üyesi olduğu iddiasını savundu ve Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) memurlarının bu yönde ifade verdiğini belirtti. Ancak, ICE tarafından mahkemeye sunulan dava dosyasında, Garcia'nın "idari hata" nedeniyle sınır dışı edildiği itiraf edildi. Bu çelişkili ifadeler, olayın karmaşıklığını ve şeffaflık eksikliğini ortaya koyuyor.
MS-13 İddiaları Ne Kadar Gerçekçi?
Yargıç Xinis, Trump yönetiminin Garcia'nın MS-13 adlı çeteye üye olduğu yönündeki iddialarının da "asılsız" olduğunu vurguladı. Bu durum, sınır dışı kararının dayanağının ne kadar sağlam olduğu sorusunu akıllara getiriyor. MS-13, Latin Amerika'daki en tehlikeli suç örgütlerinden biri olarak biliniyor ve ABD yönetimi bu örgütü "yabancı terör örgütü" listesine eklemiş durumda. Ancak, Garcia'nın bu örgütle bağlantısı olduğuna dair somut bir kanıt bulunmaması, kararın siyasi motivasyonlu olduğu iddialarını güçlendiriyor.
- MS-13 ve Tren de Aragua çeteleri "yabancı terör örgütleri" listesinde.
- Trump yönetimi, çete üyelerini El Salvador hapishanelerine göndermişti.
- Yabancı Düşmanlar Yasası, düzensiz göçmenlerle mücadelede kullanılıyor.
Bu olay, Trump yönetiminin göçmen politikalarının ne kadar tartışmalı ve hukuki açıdan sorunlu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bir yandan çetelerle mücadele vurgusu yapılırken, diğer yandan hukuki süreçlerin ve insan haklarının ihlal edildiği iddiaları gündeme geliyor. Bu durum, ABD'deki göçmenlik tartışmalarının daha da alevlenmesine neden olabilir.
Sonuç olarak, ABD'li yargıcın "vahim hata" olarak nitelendirdiği bu olay, Trump yönetiminin göçmen politikalarının ne kadar eleştiriye açık olduğunu gösteriyor. Garcia'nın durumu, benzer durumda olan diğer göçmenler için de emsal teşkil edebilir ve gelecekteki sınır dışı kararlarını etkileyebilir.
