TBMM Genel Kurulu'nda DEM Parti Mardin Milletvekili George Aslan'ın Talat Paşa'nın anıt heykelinin yaptırılmasına ilişkin sözleri, beklenmedik bir tartışmanın fitilini ateşledi. Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl'ün müdahalesi ve İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk'ün tepkisiyle gerginlik tırmandı. Tartışma, birleşime ara verilmesine neden oldu. Peki, bu olay Meclis'te neleri değiştirecek?

TBMM'de Neler Yaşandı?

Olay, George Aslan'ın, "1915'te öldürülen, sürgüne gönderilen ve malları gasp edilen on binlerce Ermeni için bir anıt dikilmesi gerekirken onların ölüm emrini veren biri için anıt verilmesini kabul etmiyoruz" sözleriyle başladı. Bu sözler üzerine İYİ Parti milletvekilleri sert tepki gösterdi. Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl'ün uyarılarına rağmen gerginlik devam etti.

İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat'ın, "Maalesef görüyoruz ki bu kürsüye çıkan bazı partilerin mensupları tarihi saptırarak ve yüce Türk milletine iftira atarak ve burada hainleri kutsayarak konuşma yapmamalıdır. O yüzden buraya çıkan kişiyi lanetliyorum," şeklindeki sözleri tansiyonu daha da yükseltti. Yasin Öztürk'ün Bingöl'e yönelik "Ermeni soykırımı denmez" tepkisi ve ardından yaşananlar, Meclis'te alışılmadık bir atmosfere yol açtı.

Tekin Bingöl'den Açıklama

Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl, tartışmaların ardından bir açıklama yaparak, "Sayın Aslan ithamda bulunurken somut, ayakları yere basan, ciddi bir şekilde ithamlarda bulunmalısınız. Soyut kavramlarla burada insanları itham etme hakkınız yok," ifadelerini kullandı. Bingöl, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin diktiği anıtın 'Gar katliamı'na yönelik olduğunu vurgulayarak, konunun çarpıtılmaması gerektiğini belirtti.

Tartışmanın Siyasi Yansımaları

TBMM'deki bu gerginlik, siyasi arenada yankı buldu. Olayın ardından farklı partilerden milletvekilleri konuyla ilgili çeşitli açıklamalarda bulundu. Bu tür tartışmaların Meclis çalışmalarını nasıl etkileyeceği ve siyasi kutuplaşmayı derinleştirip derinleştirmeyeceği merak konusu. Özellikle, Türkiye'nin hassas dış politika konularında daha dikkatli bir yaklaşım sergilemesi gerektiği vurgulanıyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaşanan bu olay, sadece bir tartışma olarak kalmayıp, Türkiye'nin yakın tarihine ve hassas konularına dair farklı bakış açılarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Bu tür olaylar, toplumda derin izler bırakırken, siyasetçilerin daha yapıcı ve birleştirici bir dil kullanmasının önemini de hatırlatıyor. Meclis'teki bu gergin atmosferin, önümüzdeki günlerde siyasi arenada nasıl yankı bulacağı ve hangi adımların atılacağı yakından takip edilecek.