
Sumud Filosu Aktivisti Anlattı: Bizi 20 Saat Kör ve Bağlı Tuttular!
Küresel Sumud Filosu aktivistlerinden Tunuslu Abdallah Messaoudı, İsrail'in uluslararası sularda gerçekleştirdiği saldırı sonrası yaşadıklarını anlattı. Türkiye'ye dönüşlerinin ardından savcılığa ifade veren Messaoudı, 20 saat boyunca ellerinin ve gözlerinin bağlı tutulduğunu belirterek yaşadıkları insanlık dışı muameleyi gözler önüne serdi.
Sumud Filosu'na İsrail Saldırısı: Aktivistler Ne Yaşadı?
İsrail'in uluslararası sularda gerçekleştirdiği bu saldırı, dünya genelinde büyük yankı uyandırmıştı. Yardım malzemesi taşıyan ve Gazze'ye ulaşmayı hedefleyen Sumud Filosu, İsrail askerleri tarafından durdurulmuş ve aktivistler gözaltına alınmıştı. Aktivistlerin yaşadığı bu olay, uluslararası hukukun ihlali olarak değerlendiriliyor.
Abdallah Messaoudı'nin ifadesine göre, gözaltı sürecinde aktivistlere yönelik kötü muameleler devam etti. Messaoudı, "Ellerimizi ve gözlerimizi bağladılar, yaklaşık 20 saat boyunca bu şekilde bekledik. İnsanlık onuruna yakışmayan bir şekilde muamele gördük" dedi.
- Aktivistlerin telefonlarına el konuldu.
- Kişisel eşyalarına zarar verildi.
- Sağlık ihtiyaçları karşılanmadı.
Bu iddialar, İsrail'in uluslararası sularda gerçekleştirdiği operasyonun meşruiyetini bir kez daha sorgulatıyor.
Uluslararası Toplumun Tepkisi
Sumud Filosu'na yapılan saldırıya uluslararası toplumdan da sert tepkiler geldi. Birleşmiş Milletler ve çeşitli insan hakları örgütleri, İsrail'in bu eylemini kınayarak soruşturma açılması çağrısında bulundu. Türkiye de olaya sert tepki göstererek İsrail'i uluslararası hukuka uymaya davet etti.
Bu tür olaylar, İsrail-Filistin arasındaki gerginliği daha da artırıyor ve bölgedeki barış umutlarını zedeliyor. Uluslararası toplumun bu konuda daha etkin bir rol oynaması ve adil bir çözüm bulunması gerekiyor.
Abdallah Messaoudı'nin anlattıkları, İsrail'in Sumud Filosu'na yönelik saldırısının vahametini bir kez daha ortaya koyuyor. Aktivistlerin yaşadığı insanlık dışı muamele, uluslararası toplumun vicdanını yaralıyor. Bu tür olayların tekrarlanmaması için uluslararası toplumun daha kararlı bir duruş sergilemesi ve İsrail'i uluslararası hukuka uymaya zorlaması gerekiyor. Aksi takdirde, bölgedeki gerginlik ve insan hakları ihlalleri devam edecektir.











