PKK terör örgütünün kendini feshetme ve silah bırakma kararı alması, Türkiye tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Bu tarihi gelişme üzerine çeşitli tepkiler gelirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları dikkat çekti. Bir kısım çevreler bu kararı olumlu karşılarken, bazıları ise şüpheci yaklaşımlar sergiliyor. Ancak, terör örgütünün bu adımı, güvenlik güçlerinin kararlı mücadelesi sonucunda geldiği ve örgütün bölücü emellerine ulaşamadığı gerçeği göz ardı edilmemeli.
PKK'nın Ötanazi Kararı: Siyasi Bir Manevra mı?
Yıllar içinde farklı stratejiler izleyen ve söylemlerini değiştiren PKK, 12 Mayıs 2025 tarihinde adeta bir "ötanazi" yaparak, tabanına mesaj verme çabasında bulundu. Örgütün, 1924 Anayasası ve Lozan Antlaşması gibi konuları gündeme getirmesi, milletin zihnini bulandırma amacı taşıyor. Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kamuoyunun vicdanına seslenen açıklamaları, bu tür manipülasyonlara karşı net bir duruş sergiliyor.
Erdoğan'dan Tarihi Çağrı: "İyimser, Ümitvar, İtidalli Olun!"
14 Mayıs 2025 tarihinde AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, terör sorununun ortak akıl ve vicdan temelinde çözüme kavuşma yoluna girmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Erdoğan, "Terör sorununun; ortak akıl, ortak vicdan, 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' temelinde nihayete erme yoluna girmiş olmasını memnuniyetle karşılıyoruz!" ifadelerini kullandı. Ayrıca, örgütün üzerine düşenleri yapması halinde, kalan hususların siyasetin işi haline geleceğini belirterek, herkesi sağduyulu ve itidalli olmaya davet etti.
Devletin Değerleri Tartışılamaz!
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de 12 Mayıs 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, devletin nitelikleri ve milletin değerleri konusunda hiçbir tartışmanın olmayacağını vurguladı. Çelik, bu değerleri zedeleyecek hiçbir adımın söz konusu olamayacağını kesin bir dille ifade etti. Bu açıklamalar, sürecin hassasiyetini ve devletin kararlılığını göstermesi açısından büyük önem taşıyor.
27 Şubat 2025 tarihinde İmralı'dan yapılan "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nda, ayrı ulus devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümlerin tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamayacağı belirtildi. Çağrıda, devlet ve toplumla bütünleşme için kongre toplanması, tüm grupların silah bırakması ve PKK'nın kendini feshetmesi gerektiği vurgulandı. Bu çağrı, çözüm sürecinin önemli bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor.
PKK'nın silah bırakma kararı ve sonrasındaki gelişmeler, Türkiye'nin terörle mücadelesinde yeni bir sayfa açabilir. Ancak, sürecin başarıyla tamamlanması için tüm aktörlerin sağduyulu ve itidalli bir şekilde hareket etmesi gerekiyor. Terörün tamamen sona ermesi, Türkiye'nin birlik ve beraberliği için hayati önem taşıyor.