Özgür Özel'e Saldıran Şahıs Erdoğan Düşmanı mı? Şok İddia!
Gündem

Özgür Özel'e Saldıran Şahıs Erdoğan Düşmanı mı? Şok İddia!


07 May 20255 dk okuma14 görüntülenmeSon güncelleme: 10 August 2025

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in cenaze töreni sonrasında Atatürk Kültür Merkezi önünde bir şahsın fiziksel saldırısına maruz kaldı. Bu saldırı, siyasi arenada geniş yankı uyandırırken, saldırganın kimliği ve motivasyonları merak konusu oldu. Şimdi ise, saldırgan Selçuk Tengioğlu hakkında şok edici iddialar ortaya atıldı. İddialara göre Tengioğlu, geçmişte Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik ağır ithamlarda ve tehditlerde bulunmuş.

Saldırganın Geçmişi Mercek Altında

Saldırının ardından Selçuk Tengioğlu'nun geçmişiyle ilgili araştırmalar derinleşti. Sosyal medyada ve çeşitli haber platformlarında dolaşan iddialara göre, Tengioğlu'nun 2020 yılında verdiği bir sokak röportajında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik kullandığı ifadeler büyük tepki çekti. İddialara göre Tengioğlu, söz konusu röportajda "Canlı bomba olmazsam şerefsizim" şeklinde bir beyanda bulundu. Bu iddia, olayın ardından sosyal medyada hızla yayıldı ve kamuoyunda büyük bir infial yarattı.

Siyasi Arenada Yankıları

Özgür Özel'e yapılan saldırı ve ardından ortaya atılan iddialar, siyasi arenada da geniş yankı buldu. CHP cephesinden henüz resmi bir açıklama gelmezken, diğer siyasi partilerden de konuyla ilgili çeşitli yorumlar yapıldı. Bazı siyasetçiler, saldırıyı kınayarak faillerin en kısa sürede cezalandırılmasını talep ederken, bazıları ise olayın arkasındaki motivasyonların detaylı bir şekilde araştırılması gerektiğini vurguladı. Bu tür olayların, siyasi gerginliği artırabileceği ve toplumsal kutuplaşmayı derinleştirebileceği endişesi de dile getirildi.

Olayın Muhtemel Etkileri

Özgür Özel'e yapılan saldırı ve saldırgan hakkındaki iddialar, Türkiye'nin siyasi atmosferini derinden etkileyebilir. Bu tür olaylar, siyasi liderlerin ve kamuoyunun daha dikkatli ve sağduyulu davranmasını gerektiriyor. Siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının, şiddeti teşvik eden söylemlerden kaçınması ve diyalog kanallarını açık tutması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, bu tür olayların tekrarlanması ve toplumsal huzurun bozulması kaçınılmaz olabilir. Unutulmamalıdır ki, şiddet hiçbir zaman çözüm değildir ve demokrasinin temel ilkelerine aykırıdır.