Cumartesi arifeydi. Bayram telaşı vardı her yerde. Ama bir yandan da içimde bir burukluk... Neden mi? Çünkü yine faili meçhuller, yine cevapsız sorular... Akıp giden yılların hiç değişmeyen çok önemli ortak yanlarından biri de bir türlü ortaya çıkarılmayan faili meçhuller… Örneğin 2010 yılında da Fehmi Tosun’un faili belli değilmiş, 2025 yılında da belli değil.

Faili Meçhuller ve Türkiye'nin Sessizliği

Faili meçhuller, Türkiye'nin kanayan yarası olmaya devam ediyor. Yıllar geçse de, acılar dinmiyor. Peki, neden bu sessizlik? Neden bu kayıtsızlık? Mehmet Altan'ın dikkat çektiği gibi, Ankara bu konuda adeta sağır... Altan, yazısında bu duruma isyan ediyor ve ekliyor: "Ankara duymaz, U2 ve Bono duyar..." Bu sözler, aslında Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu ne kadar acı bir şekilde özetliyor. Bir yandan kendi sorunlarımıza çözüm bulamazken, diğer yandan dünya yıldızları bize insanlık dersi veriyor.

Bono'nun Duyarlılığı: U2 Konserinde Türkiye'ye Destek

U2'nun solisti Bono, yıllardır insan hakları konusunda duyarlılığıyla tanınıyor. Konserlerinde sık sık dünya sorunlarına dikkat çeken Bono, Türkiye'deki faili meçhullere de sessiz kalmadı. Sahneden yaptığı konuşmayla, Türkiye'ye destek mesajı gönderdi ve bu konunun takipçisi olacaklarını belirtti. Bu durum, Türkiye'deki birçok insanı derinden etkiledi. Bir yandan sevinç, diğer yandan da buruk bir his... Çünkü kendi ülkemizde sesimizi duyuramazken, yabancı bir sanatçının bize destek olması, aslında ne kadar yalnız olduğumuzu gösteriyor.

Türkiye Ne Yapmalı?

Peki, Türkiye bu durumdan nasıl çıkmalı? Faili meçhuller konusunu nasıl çözmeli? İşte bazı öneriler:

• Geçmişle Yüzleşmek: Öncelikle, geçmişte yaşanan acılarla yüzleşmek gerekiyor. Gerçeklerin ortaya çıkarılması, adaletin sağlanması ve mağdurların yaralarının sarılması şart.
• Siyasi İrade: Faili meçhuller konusunun çözümü için siyasi irade gerekiyor. Hükümetin bu konuda kararlı adımlar atması, soruşturmaların derinleştirilmesi ve suçluların cezalandırılması önemli.
• Uluslararası Destek: Uluslararası toplumun desteği de önemli. İnsan hakları örgütleri, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler gibi kuruluşların Türkiye'ye baskı yapması, bu konunun çözümü için faydalı olabilir.

Türkiye'nin faili meçhuller sorununu çözmesi, sadece geçmişle hesaplaşmak değil, aynı zamanda geleceğe umutla bakmak için de önemli. Adaletin sağlanması, hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi ve insan haklarına saygı gösterilmesi, Türkiye'nin daha güçlü ve daha demokratik bir ülke olması için şart. Mehmet Altan'ın bu konuyu gündeme getirmesi ve Bono'nun duyarlılığı, umarız ki Türkiye'nin bu konuda daha fazla adım atmasına vesile olur. Unutmayalım ki, adalet olmadan huzur olmaz.