İstanbul Üniversitesi öğrencileri, Nureddin Yıldız'ın Boğaziçi Üniversitesi'ndeki etkinliğine ve sonrasında yaşanan gözaltılara tepki gösterdi. Beyazıt Kampüsü'nde toplanan öğrenciler, "Bu düzende çocuk istismarcıları korunuyor, bilim üreten üniversitelere sokuluyor" diyerek dikkat çekti.
Öğrencilerden Sert Eleştiriler
Öğrenciler, gerçekleştirdikleri basın açıklamasında, yaşanan olayların kabul edilemez olduğunu vurguladı. "Dün yaşanan olayın ardından Boğaziçi Üniversitesi'nin yalnız olmadığını göstermek ve çocuk istismarcılarına ile onları üniversitelere sokanlara karşı 'Üniversiteler bizimdir' demek için bugün öfkemizle bir araya geldik" ifadelerini kullanan öğrenciler, taleplerini dile getirdi.
- Üniversitelerin şeriatçılara değil, öğrencilere ve bilime açılması
- Kampüslerde sivil polis ve çevik kuvvet yerine tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması
- Geleceklerini çaldığını iddia ettikleri Recep Tayyip Erdoğan'ın istifası
"Üniversiteler Bizimdir, Bizimle Özgürleşecek"
Öğrenciler, "Fetvalar sizin, kampüsler bizimdir", "Şeriata, faşizme, karanlığa geçit yok", "YÖK, polis, medya, bu abluka dağıtılacak" ve "Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek" sloganları attı. "Üniversitede memlekette çocuk istismarcılarına karşı ayaktayız" yazılı pankart açarak tepkilerini dile getirdiler.
Türkiye'de üniversiteler, her zaman farklı düşüncelerin ve tartışmaların merkezi olmuştur. Öğrenciler, toplumsal sorunlara duyarlılıklarını ve eleştirel bakış açılarını her fırsatta dile getirmektedir. Bu türden protestolar, öğrencilerin seslerini duyurma ve taleplerini yetkililere iletme çabalarının bir parçası olarak değerlendirilebilir. Öğrenci hareketleri, geçmişte de birçok önemli toplumsal değişimin öncüsü olmuştur ve gelecekte de bu rolü üstlenmeye devam edecektir.
İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin bu tepkisi, çocuk istismarı konusundaki hassasiyeti ve üniversitelerin özgür düşünce ortamı olması gerektiği yönündeki beklentilerini açıkça ortaya koymaktadır. Öğrencilerin talepleri ve eleştirileri, yetkililer tarafından dikkate alınmalı ve gerekli adımlar atılmalıdır. Bu türden olaylar, üniversitelerin daha katılımcı ve demokratik bir yapıya kavuşması için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.