İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencileri, mimar Han Tümertekin'in Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu'na atanmasına yönelik sert bir tepki gösterdi. Öğrenciler, bu atamanın mevcut siyasi rejimle işbirliği anlamına geldiğini ve meslek etiğine aykırı olduğunu savunarak dikkat çekici açıklamalarda bulundular.

Öğrencilerden Sert Eleştiriler

İTÜ'lü öğrenciler, yaptıkları ortak açıklamada, Han Tümertekin'in atanmasının kabul edilemez olduğunu vurguladılar. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

• "Ülkemizde kültür ve sanat alanında yaşanan sıkıntıların temel müsebbibi olan rejim ile kurulan bir işbirliğini meslek etiğine uygun bulmuyoruz."
• "Bu atama, sanatın ve kültürün siyasi manipülasyonlara alet edilmesi anlamına gelmektedir."
• "Han Tümertekin'in bu görevi kabul etmesi, öğrencilerin ve sanat camiasının değerlerine ihanettir."

Öğrenciler, Tümertekin'in bu atamayı reddetmesi gerektiğini ve aksi takdirde İTÜ'deki itibarının zedeleneceğini belirttiler. Ayrıca, bu atamanın İTÜ'nün köklü değerlerine ve bağımsızlık anlayışına da ters düştüğünü savundular.

Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu'nun Önemi

Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu, Türkiye'deki kültür ve sanat faaliyetlerinin yönlendirilmesinde önemli bir role sahip. Kurul, devletin kültür ve sanat alanındaki politikalarını belirlemek, bu alandaki projeleri desteklemek ve sanatçıların gelişimine katkıda bulunmak gibi görevleri üstleniyor. Bu nedenle, kurula yapılan atamalar, sanat camiası ve kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.

Sanat, bir toplumun kimliğini yansıtan, düşünce ve duyguları ifade etme biçimidir. Kültür ise, bir toplumun tarih boyunca oluşturduğu maddi ve manevi değerlerin bütünüdür. Bu iki kavram, bir toplumun gelişimi ve ilerlemesi için vazgeçilmez unsurlardır. Dolayısıyla, kültür ve sanat politikalarının doğru bir şekilde belirlenmesi ve uygulanması, toplumun refahı için büyük önem taşır.

Öğrencilerin bu sert tepkisi, Türkiye'deki kültür ve sanat politikalarına yönelik eleştirilerin ve tartışmaların bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Atamanın yankıları ve Han Tümertekin'in bu konudaki tutumu merakla bekleniyor.

Sonuç olarak, İTÜ'lü öğrencilerin Han Tümertekin'e yönelik tepkisi, Türkiye'deki sanat ve siyaset ilişkisi üzerine önemli bir tartışma başlatmıştır. Öğrencilerin endişeleri ve eleştirileri, kültür ve sanat alanındaki bağımsızlığın ve etik değerlerin korunmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu durumun, gelecekteki atamalarda ve politikalarda dikkate alınması gerektiği açıktır.