İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında yürütülen casusluk soruşturmasına sert tepki gösterdi. Savcılık ifadesinin tamamı yayınlanan İmamoğlu, suçlamaları reddederek, "Roma'yı benim yaktığım iddiası daha gerçekçi" dedi. Bu sözler, siyaset gündemine bomba gibi düştü.

İmamoğlu'nun Savcılık İfadesinde Neler Söyledi?

İmamoğlu'nun savcılık ifadesinde, hakkındaki iddialara detaylı yanıtlar verdiği görüldü. İşte o ifadelerden bazı satır başları:

• Merdan Yanardağ'ı gazeteci olması sebebiyle tanırım.
• Necati Özkan, 2014, 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde siyasi kampanyalarımı yöneten ve aynı zamanda danışmanlığımı yapan şahıstır.
• Hüseyin Gün isimli şahsı tanıdığımı hatırlamıyorum.
• 'Wickr me' isimli mesajlaşma programını ilk defa duydum.
• Yazışmalarda geçen '150 bin kişilik dijital ordu' şeklindeki ibare ile ne kastedildiğini bilmiyorum.

İmamoğlu, ifadesinde ayrıca, Hüseyin Gün ile arasındaki ilişkiye de açıklık getirdi. Gün ile bir tebrik ziyaretinde karşılaştığını belirten İmamoğlu, "Söz konusu fotoğraf tebrik ziyareti için çekilmişti" dedi.

"Casusluk İddiası Hayatıma Hakarettir"

İmamoğlu, casusluk suçlamasının kendisi için büyük bir hakaret olduğunu vurguladı. "Benim nazarımda casusluk vatan hainliği ile eşdeğerdir" diyen İmamoğlu, bu suçlamayı kesinlikle kabul etmediğini belirtti. Ayrıca, bu dosyanın oluşumunda veya yürütülmesinde yer alanlarla alakalı hukuki haklarını kullanacağını da sözlerine ekledi.

İmamoğlu, Necati Özkan ile ilgili çelişkili ifadelere de değinerek, "Başsavcılık ifadesinde vermiş olduğu ifadeyi de kesinlikle kabul etmiyorum" dedi. İstihbarat örgütleri ve çalışanlarıyla hiçbir ilgisi olmadığını da vurgulayan İmamoğlu, üzerine atılı suçlamaları reddetti.

Soruşturmanın Muhtemel Etkileri

Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen bu casusluk soruşturması, Türk siyasetinde önemli yankılar uyandırdı. Soruşturmanın sonuçları ve İmamoğlu'nun bu süreci nasıl yöneteceği, önümüzdeki dönemde siyasi dengeleri etkileyebilir. İmamoğlu'nun bu sert tepkisi, soruşturmanın seyrini değiştirecek mi, yoksa yeni bir siyasi krize mi yol açacak, merakla bekleniyor. Bu süreçte, kamuoyunun ve medyanın soruşturmaya olan ilgisi de belirleyici olacak.