İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturması kapsamında tutuklu bulunan İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, hakkında çıkan "kiralık katil" iddialarına sert bir şekilde yanıt verdi. Keleş, bu iddiaların kendisine karşı kurulan bir kumpasın parçası olduğunu ve asılsız olduğunu savundu. 17 Ağustos 2025 tarihinde Sabah Gazetesi'nde yayımlanan "İBB çetesinin kiralık katil planı" başlıklı haber için, "Fantastik iddialarla dolu, sistematik karalama ve kumpas sürecinin son halkasıdır" ifadelerini kullandı. Keleş, söz konusu haber nedeniyle suç duyurusunda bulunduğunu da belirtti.

Keleş'ten Etkin Pişmanlık Teklifine Ret

Cezaevinde bulunduğu süre içerisinde avukatları aracılığıyla kendisine etkin pişmanlık teklif edildiğini söyleyen Keleş, bu dayatmayı reddettiğini vurguladı. Fatih Keleş, haberde adı geçen Selahattin Yılmaz ve Aziz İhsan Aktaş isimlerini basından öğrendiğini ifade ederek, "Ne ben ne de avukatlarım bu haberlerde adı geçen şahısları tanırız. Aramızda herhangi bir husumet de söz konusu değildir" dedi.

Fatih Keleş, söz konusu habere ilişkin olarak sosyal medya hesabından da bir paylaşım yaptı. Keleş'in paylaşımında şu ifadeler yer aldı:

"Kamuoyunun bildiği üzere uzun süredir İBB dosyası kapsamında tutuklu bulunmaktayım. Bu süreçte şahsıma yönelik hiçbir gerçekle ilgisi olmayan etkin pişmanlık adı altında iftiralar üretilmiş, kamuoyu asılsız iddialarla yönlendirilmeye çalışılmıştır. Son olarak 17 Ağustos 2025 tarihinde Sabah Gazetesi’nde çıkan 'İBB çetesinin kiralık katil planı' başlıklı fantastik iddialarla dolu haber, bu sistematik karalama ve kumpas sürecinin son halkasıdır."

Keleş, ayrıca şunları ekledi:

• Haberde adı geçen kişileri tanımadığını,
• Aramızda herhangi bir husumet olmadığını,
• Etkin pişmanlık beyanı veren kişinin kendisi hakkında lehte ya da aleyhte bir ifadesi olmadığını,
• İddiaların tamamen hayal ürünü ve temelsiz olduğunu belirtti.

"Para ve İfade Ver Kurtul Zincirinin Kurbanı Oldum"

Keleş, kendisine yönelik bu senaryonun yaklaşık bir ay öncesine dayandığını ve Genel Başkanının gündeme getirdiği "para ve istenilen ifadeyi ver ve kurtul" zincirinin kurbanı olduğunu iddia etti. Bu iddiaların da bu kumpasın bir parçası olduğunu savundu. "Kimseye iftira atmadım, atmayacağım" diyen Keleş, kendisine yapılan teklifleri reddettiğini ve hayatı boyunca işlemediği bir suçu kabul etmeyeceğini vurguladı.

Keleş, yaşadıklarını delilleriyle kanıtlayabileceğini ve bu hayali iddiaların kısa süre sonra gazete manşetlerinde yer bulmasının şahsına yönelik bir kumpasın varlığını açıkça ortaya koyduğunu belirtti.

Ailem Baskı Altında

Tutukluluğunun başından itibaren üzerinde yoğun bir baskı kurulduğunu ifade eden Keleş, önce malvarlığına ve şirketine el konulduğunu, ardından ağabeyinin tutuklandığını, medyadaki asılsız haberlerle itirafçı olduğu yönünde yalanların yayıldığını, son olarak da oğlunun ve yeğeninin tutuklandığını belirtti.

Keleş, avukatının tüm bu yaşananlarla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu ve tek isteğinin masum ailesinin serbest bırakılması, bağımsız ve tarafsız bir yargılamanın gerçekleşmesi ve adaletin tecelli etmesi olduğunu dile getirdi. Kamuoyunun da bu kumpaslara ve sistematik itibarsızlaştırma çabalarına karşı duyarlı olmasını istedi.

Fatih Keleş'in bu açıklamaları, İBB soruşturmasıyla ilgili tartışmaları daha da alevlendirecek gibi görünüyor. Keleş'in iddiaları ve suç duyurusu, soruşturmanın seyrini değiştirebilir ve yeni gelişmelerin yaşanmasına neden olabilir.