
Eski Telefonlardan Altın Çıkarma Yöntemi: Bilim Dünyası Şaşırdı!
Bilim insanları, elektronik atıklardan altın çıkarma konusunda devrim niteliğinde bir yöntem geliştirdi. 2022 yılında dünya genelinde üretilen 62 milyon ton elektronik atığın sadece dörtte biri geri dönüştürülürken, bu yeni teknik hem çevreyi koruyacak hem de değerli metallerin ekonomiye kazandırılmasını sağlayacak.
Altın Madenciliğinde Yeni Bir Çağ
Altın, modern teknolojinin vazgeçilmez bir parçası olsa da, geleneksel altın madenciliği ormansızlaşma ve toksik kimyasal kullanımı gibi ciddi çevresel sorunlara yol açıyor. Özellikle siyanür ve cıva gibi maddelerin kullanımı, yaban hayatı ve insan sağlığı için büyük tehdit oluşturuyor. Araştırmacılar, bu tehlikeli kimyasallara alternatif olarak trikloroizosiyanürik asit bazlı bir yöntem geliştirdi. Bu yöntem, tuzlu suyla aktive edilerek altını suda çözünebilir bir forma dönüştürüyor.
Bu yeni yöntemin avantajları şunlardır:
- Çevre dostu
- Daha güvenli
- Geri dönüştürülebilir
Sülfür Bazlı Polimer Emici ile Altın Geri Kazanımı
Geliştirilen yöntemde, altını sudan geri kazanmak için sülfür bazlı özel bir polimer emici kullanılıyor. Petrol endüstrisinde atık olarak biriken kükürt kullanılarak üretilen bu polimer, sadece altını hedef alarak diğer metallerden ayırabiliyor. Bu sayede, hem atık değerlendiriliyor hem de altın geri kazanımı daha verimli hale geliyor. Araştırmacılar, bu yöntemi cevherden, eski bilgisayar devre kartlarından ve bilimsel atıklardan altın çıkarmada başarıyla test etti.
Küçük Ölçekli Madenciliğe Umut Işığı
Araştırmacılar, geliştirdikleri bu yöntemi küçük ölçekli madenlerde uygulamayı hedefliyor. Milyonlarca insanın geçimini cıva kullanarak sağladığı bu sektörde, daha güvenli bir alternatif sunmak hem insan sağlığını koruyacak hem de çevre kirliliğini azaltacak. Ayrıca, artan e-atık miktarının güvenli bir şekilde geri dönüştürülmesi de mümkün hale gelecek. Bu sayede, hem doğal kaynaklar korunacak hem de sürdürülebilir bir ekonomi oluşturulmasına katkı sağlanacak.
Bu yeni teknik, altın madenciliği ve geri dönüşüm süreçlerinde önemli bir dönüm noktası olabilir. Çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir yaklaşımla, hem ekonomik kazanç sağlanacak hem de gelecek nesiller için daha temiz bir dünya bırakılabilecek.