Eskişehir'de yaşayan Arzuman Uçar'ın hikayesi, fedakarlık ve azmin en dokunaklı örneklerinden biri. Eşinin 7 yıl önce terk ettiği Uçar, 33 yıldır engelli kızı Sevgi'ye tek başına bakıyor. Bu zorlu süreçte yaşadığı sıkıntılara rağmen, kızına olan sevgisi ve bağlılığı onu ayakta tutuyor.
Eşin Terki ve Yalnız Mücadele
Arzuman Uçar, Odunpazarı ilçesi 71 Evler Mahallesi'nde mütevazı bir yaşam sürdürüyor. 59 yaşındaki Uçar'ın hayatı, 34 yıllık eşinin 2018 yılında kendisini terk etmesiyle tamamen değişti. İddiasına göre eşi, engelli kızları Sevgi'ye bakmak istemediği için başka bir kadınla birlikte yaşamaya başladı. O günden beri Arzuman Uçar, kızının tüm ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz çalışıyor.
Uçar, yaşadığı zorlukları şu sözlerle ifade ediyor:
"Eşim bana 'Ben bu çocuğa bakamam, halin varsa gör' deyip gitti. O günden beri Sevgi'yle bir başımayım. Çok zorlanıyorum ama kızımı asla bırakmam."
Arzuman Uçar'ın hayatındaki zorluklar saymakla bitmiyor. Maddi sıkıntılar, sağlık sorunları ve toplumun bazen acımasız bakışları... Tüm bunlara rağmen Uçar, kızına olan sevgisiyle hayata tutunuyor.
Sevgi'nin Annesi Olmak
Arzuman Uçar için annelik, sadece bir sıfat değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi. Engelli kızının her türlü ihtiyacını karşılamak, onunla ilgilenmek ve ona destek olmak, Uçar'ın hayatının merkezinde yer alıyor.
Uçar'ın günlük yaşamı, Sevgi'nin bakımıyla geçiyor. Yemek hazırlamak, ilaçlarını vermek, kişisel temizliğini yapmak ve onunla oyunlar oynamak... Tüm bunlar, Uçar'ın her gün tekrar ettiği rutinler. Ancak bu rutinler, Uçar için sadece bir görev değil, aynı zamanda bir sevgi ifadesi.
- Sevgi'nin sağlığı için düzenli olarak doktora gidiyor.
- Onun mutlu olması için elinden geleni yapıyor.
- Sevgi'nin eğitimi için özel dersler aldırıyor.
Umut ve Dayanışma Çağrısı
Arzuman Uçar'ın hikayesi, sadece bir annenin fedakarlığını değil, aynı zamanda toplumun engelli bireylere ve onların ailelerine karşı sorumluluğunu da hatırlatıyor. Uçar, yetkililerden ve hayırseverlerden destek bekliyor.
Uçar'ın en büyük isteği, kızının daha iyi koşullarda yaşamasını sağlamak. Sevgi'nin tedavisi için maddi desteğe ihtiyaç duyan Uçar, aynı zamanda toplumun engelli bireylere karşı daha duyarlı olmasını umut ediyor.
Arzuman Uçar'ın hikayesi, yürekleri burkan bir dram olsa da, aynı zamanda umut ve dayanışma için bir çağrı niteliği taşıyor. Bu zorlu süreçte Uçar'a destek olmak, Sevgi'nin hayatına dokunmak ve toplum olarak daha duyarlı bir gelecek inşa etmek hepimizin elinde.