Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) ana hissedarı olduğu Bankalararası Kart Merkezi'ndeki (BKM) yolsuzluk iddiaları gündemi sarsmaya devam ediyor. Gazeteci İsmail Saymaz'ın aktardığı bilgilere göre, soruşturmada önemli bir dönüm noktasına gelindi. Tutuklu bulunan eski BKM Genel Müdürü Baran Aytaş, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak amacıyla savcılığa verdiği ifadede çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aytaş, eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Emrah Şener'i suçlayarak, "Beni maşa olarak kullandılar" dedi.

Aytaş'tan Şok Suçlamalar: "Her Şey Hocamın Talimatıyla Oldu"

Baran Aytaş ifadesinde, Emrah Şener'in kendisinin yüksek lisans hocası olduğunu ve Merkez Bankası'nda işe başlamasında büyük rol oynadığını belirtti. 2017 yılında Şener'in danışmanı olarak göreve başlayan Aytaş, 2021'de BKM Genel Müdür Yardımcısı, kısa bir süre sonra da Genel Müdür olarak atanmıştı. Aytaş, bu atamalarda Şener'in etkili olduğunu ve onun talebiyle bu görevlere getirildiğini iddia etti. Aytaş, "MB’ye atanmamda ve BKM’de aldığım görevlerde Şener’in talebi ve katkısı olmuştur. Üst amirimdir. Ödeme sistemlerinden ve BKM’den sorumlu olduğu için atamalarda söz hakkı vardır" şeklinde konuştu.

Aytaş'ın ifadesinde yer alan en dikkat çekici iddialardan biri de, ihalelerde yaşanan usulsüzlüklerle ilgiliydi. Özellikle Enarge Mühendislik adlı şirkete verilen ihalelerde, bedelin önceden bilindiği ve şirketin Şener'in önerisiyle seçildiği öne sürüldü. Aytaş, "Şener, yerli milli kart üretmek için yabancılara alternatif oluşturması noktasında ihaleye davet edilmesi gereken firmalardan birinin Enarge olmasını söyledi. Kendisinin firmayla iletişimi vardır. Milli duygularla, devlet aklı olduğunu düşünerek, Şener’in talimatlarını yerine getirdik" dedi.

Vakıfbank'a Bedelsiz Kartlar ve Singapur'daki Paravan Şirket İddiası

Soruşturma kapsamında ortaya çıkan bir diğer ilginç detay ise, BKM'nin Vakıfbank'a 2,5 milyon çipli kartı bedelsiz olarak vermesiydi. Aytaş, bankanın talebi olmamasına rağmen bu kartların Şener'in talimatıyla teslim edildiğini savundu. Ayrıca, Merkez Bankası'nda stajyer olarak başlayan Muhammed Güven'in Singapur'da kurduğu paravan bir şirket aracılığıyla BKM'den Enarge'ye ödenen paraların büyük bir kısmının bu şirkete aktarıldığı iddia edildi.

Aytaş, ifadesinde Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) ile yapılan anlaşmalarda da usulsüzlükler olduğunu ve bu anlaşmalar üzerinden Emrah Şener ve çevresine para aktarıldığını öne sürdü. Aytaş, Şener'e işe girmesini sağladığı için maaşından para verdiğini ve bu paraların Güven'in hesabına aktarıldığını da iddia etti.

• İhale bedellerinin önceden bilindiği
• Vakıfbank'a bedelsiz kart verildiği
• Singapur'da paravan şirket kurulduğu
• Boğaziçi Üniversitesi TTO'suna usulsüz ödemeler yapıldığı

Emrah Şener'den Yanıt: Suçlamaları Reddetti

İddiaların odağındaki isim olan dönemin Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Emrah Şener ise, İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği'ndeki ifadesinde suçlamaları reddetti. Şener, BKM'de yapılan ihale ve işlemlerle hiçbir bağlantısının olmadığını, BKM'de personel belirleme yetkisinin bulunmadığını savundu. Şener, kendisine yöneltilen tek para transferinin ise Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olduğu dönemde bir arkadaşının yaptığı 200 bin TL'lik transfer olduğunu belirtti.

BKM'deki yolsuzluk iddiaları ve Baran Aytaş'ın itirafları, soruşturmanın seyrini değiştirecek gibi görünüyor. Aytaş'ın suçlamaları ve Şener'in savunması, yargı sürecinde detaylı bir şekilde incelenecek. Bu süreçte, BKM'deki diğer yetkililerin ve ilgili şirketlerin de ifadeleri alınarak, yolsuzluk iddialarının ne kadarının doğru olduğu ve kimlerin sorumlu olduğu tespit edilmeye çalışılacak.