Belçika federal hükümeti, Filistin Devleti'ni tanıma ve İsrail'e yönelik bir dizi yaptırım uygulama kararı alarak dikkatleri üzerine çekti. Olağanüstü kabine toplantısının ardından yapılan açıklamada, Filistin'deki insani trajediye ve İsrail'in uluslararası hukuku ihlal eden eylemlerine vurgu yapıldı. Bu kararın, Ortadoğu'daki dengeleri nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor.

Belçika'dan Filistin'e Yardım Eli

Belçika, Filistin halkına yönelik insani yardımlarını artırma kararı aldı. Yapılan açıklamada, daha önce taahhüt edilen 7 milyon avroya ek olarak 12,5 milyon avro daha kaynak ayrıldığı belirtildi. Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü'nün talebi doğrultusunda, Gazze'de tedavisi mümkün olmayan ağır hasta çocukların tıbbi tahliyelerinin hızlandırılacağı ifade edildi. Belçika'nın bu adımı, bölgedeki insani krize dikkat çekmek ve somut çözümler üretmek adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Yardımların devamlılığı konusunda da taahhütler verildi. Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları, Gazze'deki insani durumu iyileştirmek için çalışmalarını sürdürecek. Hatta, daha önce gerçekleştirilen Cerulean Skies 2 benzeri hava yardımı operasyonlarının tekrarlanması da gündemde. Belçika, tüm kanallardan Filistinlilere insani yardım ulaştırmaya devam edeceğini vurguluyor.

İsrail'e Yaptırımlar ve Kısıtlamalar

Belçika hükümeti, İsrail'e yönelik bir dizi yaptırım ve kısıtlama kararı aldı. Bu kapsamda, şiddet yanlısı Yahudi yerleşimciler ve Hamas mensuplarına yönelik ulusal düzeyde yaptırımlar hazırlanacak. Bu yaptırımlar, mali kısıtlamalar, mal varlıklarının dondurulması ve ülkeye giriş yasaklarını içeriyor. Avrupa Birliği (AB),Kanada ve İngiltere listelerine dayanarak hazırlanan bu tedbirler çerçevesinde, Belçika'nın söz konusu kişileri derhal ülkesinde "istenmeyen kişi" ilan ettiği belirtildi.

• İsrailli bakanlar Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich "istenmeyen kişi" ilan edildi.
• Hamas'ın siyasi ve askeri liderlerinin de Belçika'ya girişi yasaklandı.
• Şengen bölgesinde vizelerinin askıya alınması için girişimde bulunulacak.

Ayrıca, 2009'da alınan kararın genişletilmesiyle, İsrail'e yönelik tüm silah ihracatı ve transitinin yasaklanması hedefleniyor. Hem askeri hem de sivil kullanımlı ürünlerin bu kapsamda değerlendirileceği belirtilerek, federal hükümetin Avrupa genelinde ambargo için girişimde bulunduğu kaydedildi. Uluslararası Adalet Divanının (UAD) kararlarına atıfta bulunularak, İsrail'in işgal altındaki topraklarda ürettiği malların Belçika'ya ithalatının yasaklanacağı ifade edildi.

Filistin Devleti'nin Tanınması ve Gelecek Adımlar

Belçika, Filistin Devleti'nin tanınması konusunda önemli bir adım attı. Ülkenin New York Deklarasyonu'na katılacağı ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu haftası kapsamında, Fransa ve Suudi Arabistan'ın ortak girişimiyle Filistin Devleti'nin tanınmasını açıklayacak ülkeler arasına katılarak güçlü bir siyasi ve diplomatik mesaj vermek istediği belirtildi.

Ancak, bu kararın Hamas’ın yönetimden uzaklaştırılması ve tüm esirlerin serbest bırakılmasının ardından resmileştirileceği ifade edildi. Belçika, Filistin'de devlet inşası, demokratik kurumların kurulması ve yasaların hazırlanması için teknik destek verecek. Ayrıca, Filistin için özel bir kalkınma programı uygulanacak ve BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) mali desteğin sürdürüleceği belirtildi.

Belçika'nın bu kararları, Ortadoğu'daki karmaşık denklemler içinde önemli bir yer tutuyor. Hem Filistin'e destek verilmesi hem de İsrail'e yönelik yaptırımlar uygulanması, bölgedeki siyasi ve ekonomik dengeleri etkileyebilir. Belçika'nın uluslararası platformlarda bu kararların takipçisi olacağı ve uluslararası hukukun tüm taraflarca gözetilmesini talep ettiği vurgulanırken, basın özgürlüğü ve diplomatik dokunulmazlığın korunmasına bağlılığını sürdürdüğü de kaydedildi. Bu gelişmelerin, bölgedeki barış sürecine nasıl bir katkı sağlayacağı ise zamanla görülecek.