03 Mayıs 2025 Cumartesi

Avukat Fırat Epözdemir'e Şok Hapis İddiası! Cizre Bağlantısı mı?

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Avukat Fırat Epözdemir hakkında hazırlanan iddianame, hukuk camiasında büyük yankı uyandırdı. PKK talimatıyla kurulduğu iddia edilen Halkların Demokratik Kongresi (HDK) içinde örgüt talimatıyla hareket ettiği öne sürülen Epözdemir'in, "örgüt üyesi olma" ve "örgüt propagandası yapma" suçlamalarıyla 8 yıldan 20 yıla kadar hapsi isteniyor.

İddianamede Cizre Detayı

İddianamede, Epözdemir'in 2015 yılında "Diren Cizre" isimli WhatsApp grubuna üye olduğu ve bu gruptakilerle aynı dönemde Şırnak'ın Cizre ilçesine gittiği belirtiliyor. Savcılık, "Cizre'deki katliama karşı Galatasaray'a çağırıyoruz" şeklindeki açıklamaların illegal faaliyet olduğunu öne sürüyor. Bu durum, Epözdemir'in savunmasını zorlaştıracak gibi görünüyor.

İddianamede ayrıca, Epözdemir'in HDK'nın Cizre ile ilgili açıklamalarından sonra iradesini örgüt iradesine terk ettiği iddia ediliyor. Bu iddia, Epözdemir'in avukatlık mesleği ve siyasi duruşu arasındaki çizgiyi bulanıklaştırmaya yönelik bir strateji olarak değerlendiriliyor.

Epözdemir'den Sert Savunma

Epözdemir ise iddianamede yer alan ifadesinde suçlamaları kesin bir dille reddediyor: "Ben yaşamım boyunca silah kullanmadığım gibi çocuklarıma oyuncak silah dahi almış değilim. Sorunların çözümünün silah ve şiddetle olmayacağını sürekli savunan biriyim." Bu savunma, Epözdemir'in şiddetle arasına mesafe koyduğunu ve barışçıl bir çözümden yana olduğunu gösteriyor.

Epözdemir'in avukatları, iddianamenin siyasi amaçlı olduğunu ve delillerin yetersiz olduğunu savunuyor. Savunma makamı, Epözdemir'in HDK içindeki faaliyetlerinin yasal sınırlar içinde olduğunu ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Hukuki Süreç Nasıl İlerleyecek?

Fırat Epözdemir'in yargılanması, Türkiye'deki hukuk devleti tartışmalarını yeniden alevlendirecek gibi görünüyor. Dava sürecinde, Epözdemir'in avukatlarının sunacağı deliller ve savunmalar büyük önem taşıyacak. Ayrıca, davanın seyrini etkileyebilecek uluslararası hukuk kuruluşlarının ve insan hakları örgütlerinin de süreci yakından takip etmesi bekleniyor.

Bu davanın sonucu, Türkiye'deki avukatların ve insan hakları savunucularının çalışma koşulları ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskılar açısından önemli bir gösterge olacak. Epözdemir'in suçlu bulunması halinde, benzer davaların sayısının artabileceği ve hukuk devleti ilkesinin daha da zedelenebileceği endişesi hakim.

İlgili Haberler