
Anadolu Üniversitesinde İmamoğlu Protestosu Soruşturması! Şok Gelişme
Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan protestolar sonrası harekete geçti. Üniversite, protestolara katılan onlarca öğrenci hakkında soruşturma başlattı. Öğrencilere yönelik bu soruşturmalar, 1-2 dönem uzaklaştırma cezası gibi ciddi sonuçlar doğurabilir.
Öğrencilerden Tepki: "Amaç Sindirmek"
Soruşturma açılan öğrencilerden İbrahim Demiryürek, hakkında dört ayrı soruşturma açıldığını belirtiyor. Demiryürek, "Anayasal hakkım olan toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkımı kullandığım için yargılanıyorum" diyor ve ekliyor: "Bizleri yargılayanlar yasa tanımıyor, suç işleyen bizmişiz gibi davranıyorlar." Demiryürek, rektörlüğün Recep Tayyip Erdoğan tarafından atanan bir "kayyım işgali" altında olduğunu savunarak, üniversitenin sermayeleşmeye açıldığını ve tarikatlara alan tanındığını iddia ediyor.
Öğrenci Su Namlı ise, soruşturmanın nedeninin 19 Mart'taki protestolar olduğunu söylüyor. Namlı, "Gençlik, Cumhuriyet devrimine ve ilericiliğe sahip çıkıyor. Bu durum iktidarı rahatsız ediyor" diyor. Kendisine açılan soruşturmanın, AKP Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan'ın katıldığı bir sempozyuma karşı düzenlenen eylemle ilgili olduğunu belirtiyor. Namlı, "O eylemde anayasal hakkımızı kullandık ve 'Düzeniniz batsın kadınlar yaşasın!' pankartı astık" şeklinde konuşuyor.
Avukat Ata: "Soruşturmalar Siyasi"
Eskişehir Barosu avukatlarından Mehmet Ali Ata, soruşturmaların hukuki değil siyasi olduğunu vurguluyor. Ata, "Anayasa'da tanımlanmış izinsiz barışçıl gösteri düzenleme hakkını kullanan öğrencilere soruşturma açılmasının hukukla bağdaşır bir yanı yok" diyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda net kararları olduğunu hatırlatan Ata, soruşturmaların siyasi kaygılarla yapıldığı izlenimi yarattığını belirtiyor. Ata, üniversitelerin her türlü görüşün özgürce konuşulmasına imkan sağlaması gerektiğini vurguluyor.
Ata, öğrencilere disiplin cezası verilmesi halinde itiraz edilebileceğini ve idari dava açılarak cezaların iptal edilebileceğini söylüyor. Öğrencilerin eğitim hayatının hukuka aykırı şekilde sekteye uğratılmasının kabul edilemez olduğunu belirtiyor.
Anadolu Üniversitesi'nde yaşanan bu gelişmeler, ifade özgürlüğü ve öğrencilerin protesto hakları konusunda önemli tartışmaları beraberinde getiriyor. Öğrencilerin baskılara karşı direnişi ve avukatların hukuki mücadeleleri, sürecin nasıl ilerleyeceğini belirleyecek.