02 Mayıs 2025 Cuma

Celalettin Kesikbaş'tan 7 Senede Öğrendiklerim: Şaşırtan Liderlik Sırları

Kamuoyunun geneli gibi ben de Celalettin Kesikbaş'ı 2018 yılında tanıdım. Eskişehir Düşünce Platformu'nun öne çıkan ismiydi. Yedi yıldır Sanayi Odası Başkanı... Yedi yıldır gündemde... Yedi yıldır az ya da çok hayatımıza etki ediyor. Bu yedinci yıl vesilesiyle, bana neler kattığını ve kendisinden neler öğrendiğimi sıralamak istedim.

Kesikbaş'ın Sıradışı Liderlik Anlayışı

Celalettin Kesikbaş, tanıdığımız patronlara pek benzemiyor. Herkesle konuşuyor ama kimseyi dinlemiyor! Evet, tam olarak bunu yapıyor. Toplumun tüm kesimleriyle temas halinde. Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı'dan, müteahhit Kasım Karakaş'a, Acıbadem'deki hekimden senfoni çalışanına kadar herkesle konuşuyor ama kimseyi dinlemiyor! Liderlik böyle bir şey sanırım...

Bir şey yapalım ama bugün, hemen şimdi yapalım! Kesikbaş'ın devasa projeleri ve etkinlikleri bir anda yaptığına şahit oldum. Kimilerini de duydum... Yarına, sonraya tahammülü yok! Bugün, hayatta son günüymüş gibi davranıyor. Mükemmel olmasına gerek yok, iyi olsun yeter diyor. Allah, Genel Sekreteri Volkan Günaydın'a sabır versin diyorum.

  • Sadece kendi gücünü ve imkanlarını kullanmıyor!
  • Kesikbaş kadar çevresindeki imkan ve fırsatları değerlendiren birini görmedim.
  • ESO Akademi bunun en somut örneği...
  • İŞKUR, Milli Eğitim, BEBKA... Kaç kurumu seferber etti ve Akademi'yi 'bedavaya' kurdu.

Tasarruf ve Sosyal Medya Kullanımı

İsrafı ve gösterişi önlüyor... Kesikbaş'ın masada duran fazla bir kaleme, silgiye takıldığını gördüm. Ve bunu neredeyse alışkanlık haline getirmiş... Ne gerek var diyor üç tane dosyalık, beş tane bardak, ataç, not kağıdı, zımba... Fazla olan her şeye karşı... Bir keresinde kahve içeceğimiz yere scooter'la gelmişti! Bende arabayla gitmiştim. Gülerek kim patron kim çalışan belli değil dedim...

Sosyal medya hesaplarını ara sıra kendisi kullanıyor... Kesikbaş düzeyindeki yöneticilerin sosyal medya hesapları genellikle başkaları tarafından yönetilir. Doğal olarak... Çünkü böyle bir vakit bulmaları zor. Öte yandan Kesikbaş zaman zaman telefonu eline alıyor ve dalıyor sanal aleme... Kiminin fotoğrafını beğeniyor, kimine şiirli yorumlar yapıyor. Kendi paylaşımları ise her zaman ses getiriyor. O yüzden zaman zaman yakın çevresi tarafından engelleniyor!

Don Kişot Misali Mücadele ve Anlaşma Yeteneği

Yel değirmenleriyle savaşmaktan çekinmiyor... Kesikbaş, zamanın Don Kişot'u... Geride kalan yedi yılda belki de sonuç alamayacağını bile bile pek çok savaşa girdi. Yılmaz Hoca ile kenti büyütmek, sanayiyi büyütmek üzerine kavgalar etti. Çevre Yolu'ndaki trafik için sabahın 06.50'sinde üst geçide çıkıp röportaj verdi. Bir ara kırsal ilçeleri tanıtma görevi üstlendi. Aldı sandalyesini ve termosunu, attı kendini dağa bayıra... Han'daki kadınlarla gözleme yaptı. Eskişehir'in hem kültür sanat, öğrenci ve turizm kenti hem de sanayi kenti olabileceğini haykırdı. Ne kadar da Don Kişot'a benziyordu...

Anlaşmalar yapmaktan çekinmiyor... Kesikbaş herkesle masaya oturabilir. Buna kavga ettiği ya da gerilim yaşadığı kişiler de dahil... En güzel örnek OSB seçiminde karşı karşıya geldiği Nadir Küpeli ile olan mesaisi... Kesikbaş 'uzatmayı' sevmiyor. Yılmaz Hoca ile neler neler yaşadı... Günün sonunda aynı masaya oturdu. Bu topraklarda pek rastlanan bir davranış değil. Bizde adamı bir silerler tam silerler! En ufak seçim gerginliğinin, küslüğünün yıllar sürdüğünü biliyoruz. Kesikbaş bu konuda biraz Avrupai...

Yedi yıldan aklımda kalanlar böyle... Bunları kendi özel ve mesleki yaşamımda da uygulamaya çalışıyorum. Celalettin Kesikbaş'ın liderlik anlayışı, cesareti, pratik zekası ve insanlarla kurduğu samimi iletişim, onu diğer yöneticilerden farklı kılıyor. Umarım bu özellikler, Eskişehir'e ve Türk sanayisine daha uzun yıllar katkı sağlamaya devam eder.

İlgili Haberler