Yılın sonlarına yaklaşırken, Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden biri yine asgari ücret oldu. Ekonomik zorluklar nedeniyle yılda iki kez belirlenen bu ücret, milyonlarca çalışanın geçim kaynağı olmaya devam ediyor. Ancak asıl merak edilmesi gereken, asgari ücretin miktarı değil, bu ücretle geçinmek zorunda olanların sayısı ve yaşam koşulları.
Asgari Ücretle Çalışanların Artan Sayısı
Ne yazık ki, asgari ücretle çalışanların sayısı her geçen gün artıyor. Çevremizde, eğitim durumu ve yetenekleri ne olursa olsun, pek çok kişi bu ücretle çalışmak zorunda kalıyor. Çikolata ustasından İİBF mezununa, mimardan avukata kadar farklı meslek gruplarından insanlar, asgari ücretle hayatlarını sürdürmeye çalışıyor.
- Çikolata ustası
- İİBF mezunu
- Mimar (ESOGÜ mezunu)
- Çay ocağındaki genç
- Mahalle pidecisinde hamur açan dayı
Öyle ki, artık lisans mezunlarının çoğu asgari ücretle iş arıyor. Eskiden sadece belirli mesleklerde görülen bu durum, günümüzde mühendislerden avukatlara kadar geniş bir yelpazede yaygınlaşıyor.
Avukatlar da Asgari Ücretli Oldu!
Son dönemde asgari ücretle çalışmak zorunda kalan meslek gruplarına avukatlar da eklendi. Eskişehir Barosu'na kayıtlı avukat sayısı hızla artarken, genç avukatlar ayakta kalma mücadelesi veriyor. Üç avukatın bir araya gelerek ofis açtığı ve ay sonunda asgari ücret kalırsa mutlu oldukları bir tablo ortaya çıkıyor.
Bir avukat arkadaşın ifadesiyle, "Tek başına ofis açan para kazanmak için beş yıl bekler." Hukuk fakültesi sayısının artması ve her yıl yüzlerce mezun verilmesi, avukat sayısını hızla artırıyor ve rekabeti zorlaştırıyor. Deneyimli avukatların dahi kazançları düşerken, genç avukatlar asgari ücrete çalışmak zorunda kalıyor.
Asgari Ücretle Geçinmek Mümkün mü?
Peki, asgari ücretle geçinmek mümkün mü? Bu sorunun cevabı, içinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda oldukça zor. Artan enflasyon, yükselen kira fiyatları ve temel ihtiyaç maddelerine gelen zamlar, asgari ücretle geçinenlerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor.
Asgari ücretin belirlenmesinde, sadece enflasyon oranının değil, aynı zamanda çalışanların yaşam standartlarını da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Aksi takdirde, asgari ücret sadece bir geçim kaynağı olmaktan çıkıp, bir hayatta kalma mücadelesine dönüşüyor.
Sonuç olarak, asgari ücret sadece bir rakamdan ibaret değil. Bu rakam, milyonlarca insanın hayatını doğrudan etkiliyor. Bu nedenle, asgari ücretin belirlenmesinde adaletli ve gerçekçi olmak, toplumun refahı için büyük önem taşıyor. Unutmayalım ki, asgari ücretli çalışanların refahı, tüm toplumun refahı demektir.